google-site-verification=_MvQIulKxhpeAOBfWSSh4bVx8TwEQeDgWB57ItDVyzA
Aktif Ziyaretçi | 1 |
Bugün Toplam | 26 |
Toplam Ziyaret | 185227 |
Evlilikte kişilik ve güç çatışmaları sıklıkla yaşanıyor, özellikle de başkalarının yanında birbirini küçük düşürme, rencide etme had safhada olabiliyor. Bu durum kadınlarda genellikle eşine buyurgan bir tavır sergilemekle ortaya çıkıyor. Erkeklerde ise küçümseyici, kıyaslamalı ve benzetme cümleleri kullanımı hâkim. Başkalarının yanında eşlerin birbirini rencide etmesi değerlilik duygusunu zedeliyor. Aile ve Evlilik danışmanı Dr. Ekrem Çulfa , "Eğer eşinizle iletişiminizi kuvvetlendirmek istiyorsanız, başkalarının yanında özellikle de eşinizin anne babasının yanında onu övün, iletişiminizi bozmak istiyorsanız da onu kötüleyin, aşağılayın." diyor.
Eşi küçük düşürücü davranışlar genellikle evliliğin ilk yıllarında daha çok görülüyor. Aile ve Evlilik danışmanı Dr. Ekrem Çulfa, bu süreçte eşlerin 'sen-ben' tartışmalarını her türlü sosyal ortama taşıyabildiğini söylüyor. Genellikle anne baba karşısında değersizlik hisseden kişilerin bu tür davranışlara daha fazla başvurduğunu belirten Aile ve Evlilik danışmanı Dr. Ekrem Çulfa, erkeğin "Artık çocuğunuz büyüdü. Eşine hükmedebiliyor", kadının ise "Kızınız ezilmiyor, sözünü eşine geçirebiliyor" mesajıyla değerlilik kazanmak istediklerini ifade ediyor. Eşini başkalarının yanında küçük düşüren bir erkeğin "Ben işte böyle bir erkeğim. Evde benim sözüm geçer." anlayışıyla evin reisinin kendisi olduğunu düşündüğünü belirten Aile ve Evlilik danışmanı Dr. Ekrem Çulfa şöyle konuşuyor: "Kadın da "Eşim karşısında ezilmiyorum. Benim de sözüm geçiyor" şeklinde düşünüyor. Hiç kimse başkalarının yanında aşağılanmak istemez. Bu durum karşısında kişinin değerlilik duygusu zedelenir. İnsandaki en temel duygulardan biri sevilme ve değerlilik duygusudur. Eşlerin bu duyguları zedeleyecek olan her türlü davranışları çatışmalı iletişime neden olur. Bu duyguların aşırı zedelenme durumuna göre de ayrılık rüzgârları esmeye başlar." diyor.
Aile ve Evlilik danışmanı Dr. Ekrem Çulfa' ya göre eşler birbirinin sevgi dillerini belirleyebilmeli, eşini değerli hissettiren durum ve davranışları keşfedebilmeli. Eşler bu sevgi dillerini de başkalarının yanında koruyabilmeli. Eşin başkalarının yanında özellikle de anne-babasının yanında beğenilmesi, övülmesi, sevilmesi veya memnun olunduğunun söylenmesi evliliğin vazgeçilmezi olmalı. "Böyle birini yetiştirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Allah sizlerden razı olsun, teşekkür ederim" türü sözler çok yapıcıdır.
Erkekler küçümseyici ve kıyaslamalı cümleler kullanıyor
Erkekler sosyal bir ortamda eşini küçük düşürürken küçümseyici, kıyaslamalı ve benzetme türü cümlelere başvuruyor. Genellikle "Sen bu işlerden ne anlarsın, sen başaramazsın, sen beceremezsin, sen ne kadar uğraşsan da Ayşim hanım gibi hem pasta yapamazsın hem de kariyer yapamazsın, yengem çocukla ilgilenmesini daha iyi biliyor, senin çorban annemin çorbasının yanında bir hiç, gördün mü arkadaşın eşine nasıl yardım ediyor, sen bana hiç yardım etmiyorsun, aynı annen gibisin, annen de zaten yemek yapmasını bilmiyor, annen gibi dominant olmak istiyorsun, annen gibi geçimsizsin" gibi ifadeler kullanıyorlar.
Kadınlar emir verici tavır sergiliyor
Kadınlar, emir veya benzetme cümleleriyle eşini rencide ediyor. "Şunu getir, nerede kaldın, bana çay doldur, servisi sen yap, masayı topla, telefona sen bak, aynı baban gibisin, baban da zaten eşine nasıl davranacağını bilmiyor, baban gibi lom sözlüsün" türü cümlelere daha çok başvuruyorlar.
Sağlıklı bir evlilik geçirmeniz dileğimizle. Evlilik Terapistleri
Online Destek Hattı : +90 544 724 36 50
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 19.0546 | 19.1310 |
Euro | 20.5109 | 20.5930 |